Total Eklem Artroplastisi (TEA) sonrasında tromboproflaksi uygulaması son derece önemlidir. Bu proflaksi yöntemi iki ucu keskin kılıca benzetilebilir. Çok etkin proflaksi venöz tromboemboli (VTE) ve Pulmoner emboli (PE) riskini azaltır fakat kanama, yara iyileşmesinde gecikme, enfeksiyon gibi başka problemlerle karşılaşmamıza sebep olabilir. Diğer taraftan yetersiz tromboproflaksi sonucu VTE, PE görülme riski bir hayli artacaktır.
Her hastaya standart VTE, PE proflaksisi uygulamak yerine hastaların risklerinin belirlenmesi ve duruma uygun etkin proflaksi yönteminin kullanılması aşırı etkin veya yetersiz tromboproflaksi riskini ortadan kaldıracaktır. Bu yönüyle baktığımızda tüm hastalara aynı proflaksi rejimini uygulamak biraz kolaya kaçmak gibi duruyor ve yukarıda belirttiğim risklere sahip.
Asistanlığımdan buyana artroplasti olgularında postoperatif dönemde tromboproflaksi için ilk öğrendiğim, alışageldiğim uygulama olan "düşük molekül ağırlıklı heparin" kullandım. Çok kısa bir dönemde direk oral antikoagülanları kullandığımı hatırlıyorum. Ancak yalnızca aspirin kullanımına nedendir bilemiyorum pek cesaret edemedim.
Aspirin kullanımının sağladığı avantajları gördükçe konuyu okuma, bilimsel yönüyle değerlendirme gereği duydum. Ancak, bir makale okuyarak yada bir derleme okuyarak kesin karar vermek istemedim. İçinde bulunduğum durumu da biraz "Star Wars" filim serisine benzetiyorum. Sadece son dönemdeki bir iki makaleyi okuyarak hangi tromboproflaksi yöntemini uygulayacağıma karar vermek bu filim dizisinin ilk filmini izleyip tüm konuya hakim olacağını zannetmeye benziyor.
Bu nedenle aşağıdaki konu başlıklarını sırasıyla gözden geçirdim ve notlarımı burada sizinle paylaşıyorum;
"Ortopedi Hastalarında Tromboproflaksi"